Merhaba,
Size yeni keşfettiğim bir siteden bahsetmek istedim bugün. www.persunmall.com
65$ dolar ve üzeri alışverişlerinizde normal posta ile yollanan gönderilerinize kargo ücreti ödemiyorsunuz. Normalde bazı ülkelere 120$ üzeri alışverişlerde hızlı gönderi bedava ancak bizim ülkemiz o listede yer almadığından bize başka bir seçenek sunmuşlar, hızlı kargoyu %50 indirimli hale getirmişler.
Sitede 15 dakika dolaşınca bütün maaşı yatırma dürtünüze engel olamıyorsunuz zira o kadar tatlı modeller var ki deliriyor insan.
Bunlar işin cici, tatlı kısmı. Ancak şirin olmayan bazı şeyler de oluyor.
28 Kasım'da ilk siparişerini verdiğim ürünler hala kargolanamadı. Nedenini hemen anlatayım.
Önce istediğim dizüstü etek sitede mevcut olmasına rağmen "mevsimi olmadığından yazlık ürünler stoklarımızda yok lütfen başka bir ürün seçin" dediler. Eteğin mevsiminin olup olmaması bir yana, uluslararası gönderi yapan bir sitenin böyle bir açıklama sunması pek hoşuma gitmedi. Neyse dedim başka bir ürün seçtim. O ürünün de stokta olmadığını söylediler( Uzun, şifon bir gömlek). Peki dedim, başka bir ürün seçtim.
Şu an ona ne diyecekler diye merakla bekliyorum.
Ha bu sırada, kendi ellerimle S bedeni seçip sepete eklediğim deri ceket de aynı şekilde stokta yokmuş. Onun yerine de başka şeyler seçmek zorunda kaldım para iadesiyle uğraşmamak için. Yani anlayacağınız, 3-4 ürünün stok güncellemesi yapılmamış, 1 değil 2 değil. Böyle küçük sürprizler olabiliyor. Ha müşteri hizmetleri ilgili, her gün cevap alabiliyorsunuz mailinize. O konuda haklarını yiyemem.
Gelelim işin cici kısımlarına,
Elime geçeceği garanti olan ürünler :
http://www.persunmall.com/p/suncolored-cat-sweater-with-tassel-p-18783.html?refer_id=25874
http://www.persunmall.com/p/classic-preepy-look-dress-with-lace-collar-p-17472.html?refer_id=25868
http://www.persunmall.com/p/cross-printed-black-blue-white-chiffon-shirt-p-12590.html?refer_id=25868 (Beyaz renk)
http://www.persunmall.com/p/retro-style-cross-shape-earrings-p-9264.html?refer_id=25868 (Altın ve Gümüş renk)
http://www.persunmall.com/p/star-sky-chiffon-shirt-p-15700.html?refer_id=25868
http://www.persunmall.com/p/colorful-rhinestone-birds-bracelet-p-18615.html?refer_id=25868
http://www.persunmall.com/p/rhinestone-necklace-with-apollo-pendant-p-18822.html?refer_id=25868
http://www.persunmall.com/p/turtle-neck-offshoulder-dress-p-17477.html?refer_id=25874
Ellerinde olmadığını söyledikleri ürünler,
http://www.persunmall.com/p/slim-leather-jacket-with-ethnic-style-sleeves-p-18482.html?refer_id=25868
(Gördüğünüz gibi hala S ve M bedenler stokta görünüyor)
http://www.persunmall.com/p/special-western-style-skirt-p-13692.html?refer_id=25874 (yaz ürünü olduğu için stokta olmadığını söyledikleri etek)
http://www.persunmall.com/p/cross-printed-black-blue-white-chiffon-shirt-p-12590.html?refer_id=25868 (Bu ürünün siyah rengi)
Bir de şu ürün var cevap beklediğim, http://www.persunmall.com/p/british-style-checked-jacket-p-17201.html?refer_id=25874
Genele bakıldığında online bir alışveriş sitesinin yaşayabileceği genel sorunlar ama yurtdışına ürün yollayan bir sitenin bu konuda daha da dikkatli olması gerekiyor bana göre. Yani yerel alışveriş sitelerinde bu tarz sıkıntılar yaşasam (ki mango'nun online sitesinde yaşadım) bu kadar sıkıntı vermezdi.
Benim gibi takıntılı ve şanssız değilseniz tavsiye edebileceğim bir site yine de :)
4 Aralık 2013 Çarşamba
20 Ekim 2013 Pazar
Maybelline Dream Fresh BB Cream incelemesi
Maybelline Dream Fresh BB Cream. Fondoten denen olaydan nefret ederim. Kendi cildimi hissetmeyi ve dışarıya kendi cildim ile görünmeyi seviyorum. Kim yüzünün üstünde 1 cm kalınlığında bir maske ister ki? Ama öte yandan makyaj yaptığınızda cilt tonunuzdaki dengesizlikler sizi rahatsız edebilir. Kırmızı uçlu sivilceler sinirinizi bozabilir. Böyle bir durumdayken bu ürünle tanıştım. Genelde BB kremlerin tam kapatıcı özelliği yoktur. Hafif renk veren güneş koruma ürünleri gibidir çoğu. Ancak bu ürün bir fondoten kadar olmasa da bu eksikliği ortadan kaldırıyor. Doğal parlaklık kazandırıyor, yüzünüzü tek tonda tutuyor. En güzel tarafı ise o kadar hafif ki yüzünüzde bir tabaka hissetmiyorsunuz. Fondoten sürdüğünüzde yanaklarınızı renklendirmek için allık kullanmanız gerekir ya, bu üründe yanaklarınızın doğal pembeliği görünüyor ve makyaj yapmamış gibi görünebiliyorsunuz. Sildiğinizde yüzünüzdeki sivilceler coşmuyor. Ben deneyselliğe kapılıp gözümün altına bile sürdüm bir keresinde, kapatıcı özelliği hiç fena değil. Bazıları ürünün aşırı sıvı olmasını sevmemiş ve çabuk bitebileceğinden bahsetmiş ancak yüzünüze boca etmeniz gereken bir ürün değil, ben yüzümde 4 noktaya leblebi büyüklüğünde sıkmama rağmen fazlalığı yaymakla uğraşıyorum düşünün :) Ancak akşam olup da yüzünüzü silmeye başladığınızda, bir krem nasıl olur da hem bu kadar hafif ama bir o kadar da inatçı olur öğreniyorsunuz. 3-4 pamukla ancak çıkıyor artık cilt nasıl emdiyse. O yüzden sürdüğünüz günün akşamı mutlaka silin çünkü o çıkmaz dediğim sivilceler ertesi gün pörtleyebilir. Fiyatını 20tl civarı gibi hatırlıyorum.
bulut ağacı'ndan hediye çekilişi :)
Bu çekiliş sayesinde yeni tanıştığım şipşirin, leziz bir blog http://bulutagaci.blogspot.com
En sevdiğim kısmı ise doğal ürünlerle rengarenk bir tatlı dünyası yaratması, bir göz atmanızda fayda var :)
Blogun sahibi Dilek Hanım, tıpkı blogu kadar şirin hediyeler için çekiliş yapıyor şu an, katılmanızı tavsiye ederim :)
Link : http://bulutagaci.blogspot.com/search/label/cekilis
En sevdiğim kısmı ise doğal ürünlerle rengarenk bir tatlı dünyası yaratması, bir göz atmanızda fayda var :)
Blogun sahibi Dilek Hanım, tıpkı blogu kadar şirin hediyeler için çekiliş yapıyor şu an, katılmanızı tavsiye ederim :)
Link : http://bulutagaci.blogspot.com/search/label/cekilis
10 Ekim 2013 Perşembe
Bellamola.com alışveriş deneyimim - Thierry Mugler Womanity EDP
İflah olmaz bir Angel delisi olarak Thierry Mugler'ın yeni parfümünün çıkacağını duyduğumda heyecanla ve merakla bu parfümü bekledim.İlk kokladığımda -yeni çıktığı zaman, bir 3 sene önce kadar- tepkim "bu ne böyle ya iğrenç" şeklinde olmuştu. Bu nedenle bir süre uzak durdum bu parfümden. O zamandan bu zamana elimden sayısız parfüm geldi geçti. Çoğuyla devam ettim, çoğunu bıraktım. Sonra nedendir bilinmez bu yaz bu parfümü bir kez daha koklamaya karar verdim. İ-NA-NIL-MAZ-DI! Burnum mu gelişti yoksa aradan geçen zamanda zevklerim mi değişti yoksa ikisi birden mi bilmiyorum ama bu parfüm ilk kokladığımda yaptığım yorumdan beni utandırdı resmen. Öncelikle bu markadan çıkan her parfüm gibi "ya sev ya terket" mantığı mevcut bunda da. İlk sıktığınızda acayip keskin geliyor, o sırada önyargılarınızdan arının ve biraz zaman tanıyın çünkü parfüm oturdukça size hediyelerini sunmaya başlayacak. Artık bir parfümün kokusunu, sırf içeriğini okuyarak alabilen kıymetli burnum bu parfümde error verdi. Tam kendimi ezikliyordum ki birçok blogda birçok hemcinsim de aynı şeyi yaşamış, rahatladım. Her tende farklı koktuğu söylenmekte hatta şişesindeki maske onu sembolize ediyor diyorlar ama şimdilik kendiminkinden başka bir tende denemediğim için yorum yapamayacağım.
Keskin bir koku, cidden keskin ama rahatsız edici bir keskinliği yok aksine durmadan koklatıyor kendini. Aralarda şımarıklık yapan bir genç kız gibi size göz kırpıyor içinizi kıpırdatıp geri kaçıyor. Hah keskinliğin tarifini buldum, bir akide şekeri düşünün, hani şu beyaz çizgili limon aromalı sarı akide şekerleri olur ya, o şekerin kokusunun keskin halini düşünün. Bir yandan da deniz kenarında oturuyormuşçasına ferah bir koku hissettirsin kendini alttan alttan. Ki artık bu markanın parfümlerini elementlere göre yaptıklarını düşünmeye başlayacağım zira Angel'da da mis gibi bir toprak kokusu hissettiriyordu kendini :) Su tamam, toprak tamam, diğerleri nasıl olur o meçhul tabii :)
Her neyse kokuya geri dönecek olursak, bünyesinde kokuyu uzun süre muhafaza edemeyen tenim bu arkadaşı bayağı sevmiş olacak ki koku yoğunluğunu kaybetmeden hala duruyor. Buraya gelene kadar kokunun bileşenlerinin incir ve havyar olduğunu okumuşsunuzdur, ne kadar hissediliyor derseniz benim tenimde incir ve yaprak daha baskın koktu. Şişesinden tutun ilk sıktığınız ana kadar bu parfümün çok ağır kokacağını düşünebilirsiniz. Ben öyle düşünüyordum. Ama tam aksine o kadar ferah bir parfüm ki içinizi açıyor. Hafif değil asla, ama ferah.
Parfümü satın almadan önce mutlaka denemeniz lazım yalnız, her zevke hitap etmeyebilir. Denedikten sonra da bir gün müddet verin kendinize. Burun bir afallıyor çünkü, kendisine gelmesi gerek :) Hatta komiktir, bu çok beğendiğimdeki deneyişimde bütün gün "OHA KÖZLEME PATLICAN KOKTU BİR PARFÜM NASIL KÖZLEME PATLICAN KOKAR YAA" diye dolanıp durmuştum :D Ama cidden patlıcan közleme gibi kokuyordu anlam verememiştim. Çok beğenmeme rağmen almamıştım sırf bu yüzden. Bir insan neden közde patlıcan kokmak için bu kadar para versin diye düşünmüştüm. 1 buçuk ay sonra, fiyatını da çok uygun bulunca, almaya karar verdim. Burnum alışmış olsa gerek artık patlıcan közleme kokusu almıyorum :)
Gelelim siteye
www.bellamola.com
( "Sniff sniff, havyar kokusu mu alıyorum?" )
Daha önce de bahsetmiştim, kendisinin cheapsmells'in TR şubesi olduğunu öğrenene kadar pek güvenmiyordum çünkü kendileri hakkında yeterli bilgiye ulaşamamıştım. Ancak öğrendikten sonra, gözümü karartıp 8 Ekim gecesi bu ürünü sepete attım ödemesini yaptım, sabaha kargolandı ve bugün elimde. Buraya kadarını biliyorsunuz, asıl bilmeniz gereken şey ise ürün tamamen orijinal. Fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi :)
Bir parfümün orijinalitesini anlamamın en basit yollarından biri de o parfümü ilk sıktığınızda sprey kısmının verdiği reaksiyondur. Kafalardaki sorulara kesin bir çözüm değil tabii ki ama ufak bir ayrıntı. Şimdiye kadar tekinacar, sevil gibi yerlerden aldığım parfümlerin hiçbiri ilk basışımda pıstlamadı. Mutlaka 2-3 kere basmanız gerekiyor. Aynı taktiği bir başka blogta daha okumuştum. Bellamola.com'dan gelen parfümümde de aynı olunca orijinalliğinden bir kez daha emin oldum. Görünüş o ki bu siteye bayağı abone olacağım :) Aklımda olan 2-3 parfüm daha var çünkü.
Parfüm aileme bir parfüm daha sorunsuzca katılmış oldu böylece, özenli hizmeti için www.bellamola.com 'a çok teşekkür ederim!
NOT : sıktıktan 24 saat kadar sonraki izlenimlerim
Parfüm acayip kalıcı, defalarca el yıkamaya rağmen bileğimdeki koku hala duruyor. Ama ne yazık ki benim tenimde stabil. İlk sıktıktan yarım saat sonra döndüğü koku duruyor hala. Başka tenlerde değişip kendini gösterebilir.
9 Ekim 2013 Çarşamba
İnternetten Alışveriş güvenilir mi?
Merhaba :)
Yaklaşık 5-6 senedir internetten alışverişle içli dışlı olan bir blogger olarak bugüne kadar bu konuya nasıl değinmedim bilmiyor ve sizden özür diliyorum turtalarım çünkü hepimizin aklındaki soru işaretleri bu. İnternetten alışveriş güvenilir midir? Nelere dikkat etmemiz gerekir?
Aslında bu konuda belli başlı kurallar yok. Bir bakıyorsun en ünlü site seni mağdur etmiş, bir bakıyorsun adı sanı duyulmamış bir site seni çok mutlu etmiş. Şans işi. Ama işi şansa bırakmadan alabileceğimiz küçük önlemler de yok değil.
Öncelikle alışveriş yapacağımız site hakkında ufak bir google araştırması yapmamız gerekiyor. Tüm kadınlar olarak içimizde bir FBI ajanı barındırdığımızdan bizim için hiç de zor olmasa gerek :) Bu konuda www.sikayetvar.com benim tercihim. Firmanın adına gelen şikayetleri okuyorum, çözüm sürecine bakıyorum, firmanın verdiği cevaplara bakıyorum ve az çok bir taslak oluşuyor kafamda. Sonra forumlarda insanların yazdıklarına bakıyorum (bu kısım önemli çünkü bazen firmaların elemanları o forumlara çok optimist yorumlar yazabiliyor sırf reklam için). Kim ne demiş, ona cevaben neler denmiş vs. Sonra firmanın kimlerle çalıştığına, fiyat aralıklarına bakıyorum. Hala muallakta kalırsam firmaya mail atıyorum ve cevap yazım tarzlarını ve ilgilenme süreçlerini kontrol etmiş oluyorum. Şimdiye kadar bu konuda yanıldığım bir site olmadı.
Ama tabii bu firmalar haricinde, adını araştırmaya gerek duymadığım büyük firmalardan sıkıntı yaşamadım değil. Bunların isimlerini ve mağduriyet yaşattıkları konuları sıralayacağım şimdi. Araya iyi örnekleri de serpiştireceğim tabii ki :)
Hepsiburada.com
Kendisinden sayısız elektronik alet almışlığım var. Teslimatta ufak tefek gecikmeler haricinde beni mağdur etmemişti şimdiye kadar. O kadarı da kadı kızında bile olur.
Diyordum ki...
Samsung S4'ün haberini aldığımda direkt önsipariş için site aramaya başladım. Sonra hepsiburada'dan almaya karar verdim. Okulum Şile'de olduğu için göçebe hayatı yaşadığımdan teslimat benim için önemliydi ve bana uygun tarihte bir burası yolluyordu. 21 Nisan'da önsiparişimi verdim heyecan içinde 27 Nisan'ı bekliyorum. 27 Nisan Cumartesi gününe denk geldiğinden ürünün 30 Nisan'da elime ulaşması gerekiyor. Varsın olsun diyorum Şile'de okumanın dezavantajları. Bu sırada bakıyorum ürünü Suadiye'deki adresime sipariş etmişim. Telefondu maildi derken adresimi ancak ürün kargolandıktan sonra değiştirebileceğimi öğreniyorum. Evet tuhaf bir sistem ama sistemleri bu sonuçta ona da kabul. Peki sonra neler oluyor?
Ürün, defalarca arayıp adres işlemini hatırlatmama rağmen Suadiye'deki adresime kargolanıyor. Daha da kötüsü araya 1 Mayıs girdiğinden ben ürüne ancak 2 Mayıs'ta ulaşabileceğim. Ta Şile'den Suadiye'ye derslerimi bırakıp gelip geri dönmüştüm sırf telefona ulaşabilmek için. Güya önsiparişle aldım telefonu ve güya İstanbul'a gelmeme gerek kalmadı. Kendilerinden de bir daha bir çöp bile almadım.
Limango.com.tr
Bu siteden hiç ürün almamıştım, ilk denememdi. Kendileri hakkında araştırma yapma ihtiyacı hissetmedim sonuçta tanınmış bir siteydi. Ürünü aldıktan sonra şeytan dürttü bir bakayım dedim ve sikayetvar.com sayfasında kendileriyle ilgili destan gördüm resmen. Ve evet aynıları benim de başıma geldi. 15 Eylül'de sevkiyatına başlanacak ürünlerim için kendilerine attığım maillere cevap alamadım. 21 Eylül'de yazdığım şikayetten sonra bana geri dönüş yapıldığı belirtildi ama yapılmadı. En sonunda kendilerine yine aynı şikayet sayfasından, eğer haftaiçi ürünlerim teslim edilmezse diğer mağdurlarla toplanıp dava açacağımdan bahsedince o bir türlü tedarik edilemeyen ürün 3 günde tedarik edilip kargolanıp elime ulaştı. Ülkemizdeki e-ticaret anlayışı ağlamayana meme yok şeklinde anlayacağınız. Ha bu olaydan sonra 1 hafta boyunca kendileri tarafından telefonla arandım ama takdir edersiniz ki iş işten geçtikten sonra o telefonların bir anlamı yok. Kendilerinden bir daha alışveriş yapmayacağım tabii ki.
Markafoni.com
Bu siteyle alakalı hiçbir sıkıntım olmadı. Hatta daha da ilginci verdikleri teslimat tarihinden daha önce yollamışlıkları bile var ürünleri. Memnunum ve kullanmaya devam ediyorum.
Trendyol.com
Favori sitemdir, bir şey ararken ilk oraya bakarım. Kendileri de markafoni gibi bazen ürünleri erken yollayabiliyor. Ürünler orijinal ve defosuz geliyor. Umarım hep de böyle devam eder. Memnunum ve kullanmaya devam ediyorum.
1v1y.com
Şikayet sitesinde hakkında destan yazılan ama şimdiye kadar beni hiç üzmemiş bir site - ki 4. alışverişim ordan şu an- kendileri. Normalde tedarik için verdikleri tarihin ilk gününde ürünler tedarik ediliyor. Bu son alışverişim biraz kalabalık olduğu için sepetteki bir ürünün tedariği geciktiğinden sarkma yaşadım. Bu konuda otomatik cevap aldığım için yazdığım sinirli bir mesajdan sonra beni aradılar, çözüm bulmak için ellerinden geleni yaptılar. Sırf bu hareketleri için bile bir şans vermeye değer olduğunu düşünüyorum. Ben yine alışveriş yapmaya devam edeceğim bu siteden.
BellaMola.com
Tamamen şans eseri rastladığım bir site. İyice araştırdığımda cheapsmells.com'un TR şubesi olduğu bilgisini öğrendim. Öğrenmesem güvenemezdim açıkçası çünkü parfüm fiyatları piyasanın çok çok altında. Ürünün ödemesini yaptığım gecenin sabahı ürün kargoya verildi. Bugün elime ulaşır. Gördüğünüz gibi tedarik ve teslimatta aşırı hızlılar. Ürünlerin orijinalitesi hakkında da elime ulaştıktan sonra buradan inceleme yazacağım :) Eğer memnun kalırsam almayı düşündüğüm 2-3 parfüm daha var kendilerinden.
Morhipo.com
Bu site bir acayip. Hem hızlılar, hem kusursuz ürünler, hem de hediye çeklerine boğuyorlar. Kullanamadığım en az 10 çekim var siz düşünün. Zaten boyner'in internet şubesi gibi bir şey kendileri. Her gün istisnasız baktığım sitelerden biri.
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar, olmadı bir devam yazısıyla bu listeyi uzatırım.
E-Ticaret zor bir alan bunun farkındayım ve mümkün olduğunca anlayışlı olmaya çalışıyorum, ama bazı siteler bu işin cılkını çıkarıyor ne yazık ki. Hani tüm siteler aynı şekilde olsa, aynı suistimali yapsa bu ülkede bu işler yürümüyor diyip bu kadar beklentiye girmeyeceğim ama gördüğünüz gibi alanında çok iyi çok başarılı siteler de mevcut. Demek ki yapılabiliyormuş. Ben bazı firmaların biraz "aman şunun şurasında kaç siteyiz ki zaten, memnun olsunlar olmasınlar biz para kazanıyoruz ya önemli değil" mantığıyla hareket ettiğini düşünüyorum bu noktada. Böyle olmaması için de müşterinin bilinçlenmesi ve hakkını savunması gerekiyor.
Yaklaşık 5-6 senedir internetten alışverişle içli dışlı olan bir blogger olarak bugüne kadar bu konuya nasıl değinmedim bilmiyor ve sizden özür diliyorum turtalarım çünkü hepimizin aklındaki soru işaretleri bu. İnternetten alışveriş güvenilir midir? Nelere dikkat etmemiz gerekir?
Aslında bu konuda belli başlı kurallar yok. Bir bakıyorsun en ünlü site seni mağdur etmiş, bir bakıyorsun adı sanı duyulmamış bir site seni çok mutlu etmiş. Şans işi. Ama işi şansa bırakmadan alabileceğimiz küçük önlemler de yok değil.
Öncelikle alışveriş yapacağımız site hakkında ufak bir google araştırması yapmamız gerekiyor. Tüm kadınlar olarak içimizde bir FBI ajanı barındırdığımızdan bizim için hiç de zor olmasa gerek :) Bu konuda www.sikayetvar.com benim tercihim. Firmanın adına gelen şikayetleri okuyorum, çözüm sürecine bakıyorum, firmanın verdiği cevaplara bakıyorum ve az çok bir taslak oluşuyor kafamda. Sonra forumlarda insanların yazdıklarına bakıyorum (bu kısım önemli çünkü bazen firmaların elemanları o forumlara çok optimist yorumlar yazabiliyor sırf reklam için). Kim ne demiş, ona cevaben neler denmiş vs. Sonra firmanın kimlerle çalıştığına, fiyat aralıklarına bakıyorum. Hala muallakta kalırsam firmaya mail atıyorum ve cevap yazım tarzlarını ve ilgilenme süreçlerini kontrol etmiş oluyorum. Şimdiye kadar bu konuda yanıldığım bir site olmadı.
Ama tabii bu firmalar haricinde, adını araştırmaya gerek duymadığım büyük firmalardan sıkıntı yaşamadım değil. Bunların isimlerini ve mağduriyet yaşattıkları konuları sıralayacağım şimdi. Araya iyi örnekleri de serpiştireceğim tabii ki :)
Hepsiburada.com
Kendisinden sayısız elektronik alet almışlığım var. Teslimatta ufak tefek gecikmeler haricinde beni mağdur etmemişti şimdiye kadar. O kadarı da kadı kızında bile olur.
Diyordum ki...
Samsung S4'ün haberini aldığımda direkt önsipariş için site aramaya başladım. Sonra hepsiburada'dan almaya karar verdim. Okulum Şile'de olduğu için göçebe hayatı yaşadığımdan teslimat benim için önemliydi ve bana uygun tarihte bir burası yolluyordu. 21 Nisan'da önsiparişimi verdim heyecan içinde 27 Nisan'ı bekliyorum. 27 Nisan Cumartesi gününe denk geldiğinden ürünün 30 Nisan'da elime ulaşması gerekiyor. Varsın olsun diyorum Şile'de okumanın dezavantajları. Bu sırada bakıyorum ürünü Suadiye'deki adresime sipariş etmişim. Telefondu maildi derken adresimi ancak ürün kargolandıktan sonra değiştirebileceğimi öğreniyorum. Evet tuhaf bir sistem ama sistemleri bu sonuçta ona da kabul. Peki sonra neler oluyor?
Ürün, defalarca arayıp adres işlemini hatırlatmama rağmen Suadiye'deki adresime kargolanıyor. Daha da kötüsü araya 1 Mayıs girdiğinden ben ürüne ancak 2 Mayıs'ta ulaşabileceğim. Ta Şile'den Suadiye'ye derslerimi bırakıp gelip geri dönmüştüm sırf telefona ulaşabilmek için. Güya önsiparişle aldım telefonu ve güya İstanbul'a gelmeme gerek kalmadı. Kendilerinden de bir daha bir çöp bile almadım.
Limango.com.tr
Bu siteden hiç ürün almamıştım, ilk denememdi. Kendileri hakkında araştırma yapma ihtiyacı hissetmedim sonuçta tanınmış bir siteydi. Ürünü aldıktan sonra şeytan dürttü bir bakayım dedim ve sikayetvar.com sayfasında kendileriyle ilgili destan gördüm resmen. Ve evet aynıları benim de başıma geldi. 15 Eylül'de sevkiyatına başlanacak ürünlerim için kendilerine attığım maillere cevap alamadım. 21 Eylül'de yazdığım şikayetten sonra bana geri dönüş yapıldığı belirtildi ama yapılmadı. En sonunda kendilerine yine aynı şikayet sayfasından, eğer haftaiçi ürünlerim teslim edilmezse diğer mağdurlarla toplanıp dava açacağımdan bahsedince o bir türlü tedarik edilemeyen ürün 3 günde tedarik edilip kargolanıp elime ulaştı. Ülkemizdeki e-ticaret anlayışı ağlamayana meme yok şeklinde anlayacağınız. Ha bu olaydan sonra 1 hafta boyunca kendileri tarafından telefonla arandım ama takdir edersiniz ki iş işten geçtikten sonra o telefonların bir anlamı yok. Kendilerinden bir daha alışveriş yapmayacağım tabii ki.
Markafoni.com
Bu siteyle alakalı hiçbir sıkıntım olmadı. Hatta daha da ilginci verdikleri teslimat tarihinden daha önce yollamışlıkları bile var ürünleri. Memnunum ve kullanmaya devam ediyorum.
Trendyol.com
Favori sitemdir, bir şey ararken ilk oraya bakarım. Kendileri de markafoni gibi bazen ürünleri erken yollayabiliyor. Ürünler orijinal ve defosuz geliyor. Umarım hep de böyle devam eder. Memnunum ve kullanmaya devam ediyorum.
1v1y.com
Şikayet sitesinde hakkında destan yazılan ama şimdiye kadar beni hiç üzmemiş bir site - ki 4. alışverişim ordan şu an- kendileri. Normalde tedarik için verdikleri tarihin ilk gününde ürünler tedarik ediliyor. Bu son alışverişim biraz kalabalık olduğu için sepetteki bir ürünün tedariği geciktiğinden sarkma yaşadım. Bu konuda otomatik cevap aldığım için yazdığım sinirli bir mesajdan sonra beni aradılar, çözüm bulmak için ellerinden geleni yaptılar. Sırf bu hareketleri için bile bir şans vermeye değer olduğunu düşünüyorum. Ben yine alışveriş yapmaya devam edeceğim bu siteden.
BellaMola.com
Tamamen şans eseri rastladığım bir site. İyice araştırdığımda cheapsmells.com'un TR şubesi olduğu bilgisini öğrendim. Öğrenmesem güvenemezdim açıkçası çünkü parfüm fiyatları piyasanın çok çok altında. Ürünün ödemesini yaptığım gecenin sabahı ürün kargoya verildi. Bugün elime ulaşır. Gördüğünüz gibi tedarik ve teslimatta aşırı hızlılar. Ürünlerin orijinalitesi hakkında da elime ulaştıktan sonra buradan inceleme yazacağım :) Eğer memnun kalırsam almayı düşündüğüm 2-3 parfüm daha var kendilerinden.
Morhipo.com
Bu site bir acayip. Hem hızlılar, hem kusursuz ürünler, hem de hediye çeklerine boğuyorlar. Kullanamadığım en az 10 çekim var siz düşünün. Zaten boyner'in internet şubesi gibi bir şey kendileri. Her gün istisnasız baktığım sitelerden biri.
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar, olmadı bir devam yazısıyla bu listeyi uzatırım.
E-Ticaret zor bir alan bunun farkındayım ve mümkün olduğunca anlayışlı olmaya çalışıyorum, ama bazı siteler bu işin cılkını çıkarıyor ne yazık ki. Hani tüm siteler aynı şekilde olsa, aynı suistimali yapsa bu ülkede bu işler yürümüyor diyip bu kadar beklentiye girmeyeceğim ama gördüğünüz gibi alanında çok iyi çok başarılı siteler de mevcut. Demek ki yapılabiliyormuş. Ben bazı firmaların biraz "aman şunun şurasında kaç siteyiz ki zaten, memnun olsunlar olmasınlar biz para kazanıyoruz ya önemli değil" mantığıyla hareket ettiğini düşünüyorum bu noktada. Böyle olmaması için de müşterinin bilinçlenmesi ve hakkını savunması gerekiyor.
7 Ekim 2013 Pazartesi
Manic Panic Dye Away temizleyici mendil
Favori saç boyası markam Manic Panic, biz saç boyama bağımlılarına ilaç gibi gelecek bir ürünü satışa sundu! Akışkan yapısı nedeniyle alnımıza, yüzümüze beceriksizce bulaştırdığımız boyalar için bir temizleme mendili çıkardı.
Fiyatı sadece 2TL :)
Satın almak için http://www.manicpanicturkiye.com/DYE-AWAY,PR-320.html
Fiyatı sadece 2TL :)
Satın almak için http://www.manicpanicturkiye.com/DYE-AWAY,PR-320.html
Bioderma Sensibio H2O 500 ML Hassas Ciltler için losyon incelemesi
Bugün size 2 senedir kullandığım ve çok çok memnun olduğum bir üründen bahsetmek istiyorum. Kış ayları benim için çekilmez bir hale gelmişken, hem hassas hem de karma olan cildime ilaç gibi geldi kendisi. Burun kenarlarım kuruluktan yara hale gelmişti ve en baba nemlendiriciler bile buna çare olmuyordu ki kendisiyle tanıştım. İlk aylarda kendisi gibi cici olan nemlendiricisiyle (Bioderma Sensibio DS cream) kullanıp cildimi toparladıktan sonra kreme ihtiyaç bile duymamaya başladım. Kızarıklık, hassaslık(can yakıcı derecede) gibi şikayetleri olan bir cildi 2-3 ayda toparlayabiliyor. Bunları yaparken bir yandan da cildiniz bebek gibi oluyor, regl dönemi haricinde suratımın sivilcelendiğini hatırlamıyorum bile. En güzel kısmı da, göz çevresinde kullanılabilirliği sayesinde ürün aynı zamanda makyaj temizleyici olarak da kullanılabiliyor. 500ml versiyonu çoğu sitede 40-50 lira arasında üstelik 1 alana 1 bedava seçenekleri de mevcut.
Vanilya Club Kutusu Ekim Ayı (Yakında)
Bildiğiniz gibi www.vanilyaclub.com her ay içi sürprizlerle dolu bir kutu üyeliği sunuyor :) Eylül ayı kutusu benim ve bazı blogger arkadaşlarım için biraz hüzünlü olduysa da ekim ayı kutusu çok kullanışlı ve çok tatlı ürünlerle dolu geldi! Ürünleri deneyip, çok yakında sizi burdan bilgilendireceğim. Beklemede kalın ;)
4 Ekim 2013 Cuma
MAC Pro Longwear Lipcolour
Selam! Uzun bir aradan sonra tekrar beraberiz :) Kendime biraz kafa izni verdim, bu arada bayağı da ürün denedim. İleriki zamanlarda hepsini paylaşacağım. Şimdi gelelim başlıktaki ürüneee...
Öncelikle...
Bu ürün bir harika dostum! Kalıcılık 10 puan. Matlık 10 puan. Renk yoğunluğu 10 puan. Kullanışlılık 10 puan. Bu ürünü alana kadar mat adı altında sayısız kırmızı ruj kullandım ama nedendir bilinmez hiçbiri aradığım matlığı vermedi. İşte bu ruj istediğiniz matlığı size verebilecek şey. Ürünün bir tarafı ruj diğer tarafı parlatıcı yani tek bir ruj ile istediğinizde mat, istediğinizde parlatıcı ile cilalanmış parlak bir kırmızı elde edebileceksiniz. Doğal takılmak istediğiniz gün de sadece parlatıcısını kullanmanız yeterli. Tek bir ürün içinde 3 ürün kullanmak pratik kadınların tam da ihtiyacı olan şey. Beni en çok çeken şey rengi oldu. Dudaklarınıza azıcık çok çok az dudak kremi sürüp üstüne bu ruju uyguluyorsunuz. Çünkü kuru dudakları daha da kurutabiliyor. Eğer zaten yumuşak derili bir dudağınız varsa kreme de gerek yok.12 saat dudağımda kaldığı oldu ve silinen tek kısım dudağımın iç tarafları oldu. Bu ruju sürdüğüm ilk günlerde sürekli aynaya bakıp dururdum silindi mi diye ama artık bakmaya gerek duymuyorum. Tazeleme ihtiyacı duyarsam ayna bile kullanmadan silinen kısımlara biraz daha sürüyorum yetiyor. Kalıcı olması her konuda geçerli tabii. Silmek için üstün bir çaba gerekiyor :) Silme zorluğu dışında hiçbir sorunu yok güvenerek kullanabilirsiniz. Fiyatı 50-60 tl arasındaydı ben aldığım zaman(Bu Haziran 2012'de aldım). Aynı ürün içinde 3 farklı kullanım sağlayan bir ürün için mantıklı bir fiyat olduğunu düşünüyorum.
ben biraz abarttım mesela. gece sabahladığımız için sabah rujumu çıkarmadım.
İLK SÜRDÜĞÜM HALİ :
1 GÜN SONRASI :
Öncelikle...
Bu ürün bir harika dostum! Kalıcılık 10 puan. Matlık 10 puan. Renk yoğunluğu 10 puan. Kullanışlılık 10 puan. Bu ürünü alana kadar mat adı altında sayısız kırmızı ruj kullandım ama nedendir bilinmez hiçbiri aradığım matlığı vermedi. İşte bu ruj istediğiniz matlığı size verebilecek şey. Ürünün bir tarafı ruj diğer tarafı parlatıcı yani tek bir ruj ile istediğinizde mat, istediğinizde parlatıcı ile cilalanmış parlak bir kırmızı elde edebileceksiniz. Doğal takılmak istediğiniz gün de sadece parlatıcısını kullanmanız yeterli. Tek bir ürün içinde 3 ürün kullanmak pratik kadınların tam da ihtiyacı olan şey. Beni en çok çeken şey rengi oldu. Dudaklarınıza azıcık çok çok az dudak kremi sürüp üstüne bu ruju uyguluyorsunuz. Çünkü kuru dudakları daha da kurutabiliyor. Eğer zaten yumuşak derili bir dudağınız varsa kreme de gerek yok.12 saat dudağımda kaldığı oldu ve silinen tek kısım dudağımın iç tarafları oldu. Bu ruju sürdüğüm ilk günlerde sürekli aynaya bakıp dururdum silindi mi diye ama artık bakmaya gerek duymuyorum. Tazeleme ihtiyacı duyarsam ayna bile kullanmadan silinen kısımlara biraz daha sürüyorum yetiyor. Kalıcı olması her konuda geçerli tabii. Silmek için üstün bir çaba gerekiyor :) Silme zorluğu dışında hiçbir sorunu yok güvenerek kullanabilirsiniz. Fiyatı 50-60 tl arasındaydı ben aldığım zaman(Bu Haziran 2012'de aldım). Aynı ürün içinde 3 farklı kullanım sağlayan bir ürün için mantıklı bir fiyat olduğunu düşünüyorum.
ben biraz abarttım mesela. gece sabahladığımız için sabah rujumu çıkarmadım.
İLK SÜRDÜĞÜM HALİ :
1 GÜN SONRASI :
25 Temmuz 2013 Perşembe
MAC Studio Finish Concealer
MAC Studio Finish Concealer. Bu ürün hakkında ne diyebilirim ki. 35 koruma faktörlü, kremsi yapılı, asla yağlı bir his bırakmayan, yoğun yapıda bir ürün. Öyle ki azıcık bir miktarla tüm gözaltlarınız(benimki gibi mosmor olanlar bile) kolayca gizlenebiliyor. Ürünü alalı neredeyse 2 sene olacak ama hala yarısı duruyor. Renk konusunda MAC'in cömertliğinden bahsetmem gereksiz herhalde, bilen bilir. Tek problem, aşırı kuru ciltte biraz pürüzlü görünüyor ve sorunlu bir cildiniz varsa makyaj bazı da kullanamıyorsunuz örneğin benim gözaltımda beze yaptı. Yine de çok sorunlu bir cildiniz yoksa özellikle önerdiğim tek ürün bu. Fiyatı 47tl. Bozulmadan en az 2 sene giden bir ürüne göre hiç de fena değil, değil mi :)
13 Temmuz 2013 Cumartesi
bloglovin'
<a href="http://www.bloglovin.com/blog/9862379/?claim=zr7jsnsn9ag">Follow my blog with Bloglovin</a>
Manic Panic Vampire Red (Amplified) yarı kalıcı vegan saç boyası
Market kızılları 2 haftada akar ve akan kısımdaki metalik renk beni hep rahatsız etmiştir. İçerdikeri amonyak da cabası. Zaten çok sık saç rengi değiştiren ben, saçımın daha fazla yıpranmasına tahammül edemedim. Saçımın en son geçirdiği işlemler : bakır rengin üzerine Loreal Inoa'nın koyu kahverengi boyası ile boyanmış saçı 4-5 ton(bildiğin civciv sarısı) açtırdım. Üzerine Jeans Colour Deep Red boya ile boyattım. Tabanı çok açıldığı için tutmadı.
Sonra başka bir kuaförde Loreal Majimix kırmızı ile Igora'nın 0.88 numaralı rengi ile
karışım yapılmış bir rengi ile boyattım. İlk bir hafta istediğim tam rengi (ki ben bunu
Coca Cola kırmızısı olarak adlandırıyorum) elde ettim ancak yıkandıktan sonra tam
bir fiyasko ile karşılaştım.
ÖNCE :
SONRA :
Daha ilk boyamada boya koruyuculu şampuanıma
rağmen(Schwarzkopf BonaCure'un saç rengi koruyuculu şampuanı) fotoğraftaki gibi mercan rengimsi
bir renge akınca yetti kuaför boyaları ahey diyerekten Manic Panic'in TR resmi sitesinden Amplified Vampire Red ve koyuluğunu kırmak için aynı markanın Flamingo Pink rengini aldım. Bir kutu vampire red ile yarım kutu flamingo pinki karıştırmama rağmen saçıma ancak yetti(yetmeyecek diye ödüm koptu) sonuç ortada.
Keşke Flamingo Pink yerine bir kutu daha vampire red alıp daha açık bir kırmızı ile karıştırsaydım ya da krem ile rengi seyreltseydim diyorum ama deneme yanılma yoluyla öğreniliyor bu işler. 2 hafta sonra akmış hali de bu.
Bariz bir akma söz konusu değil ki bir de bu yarıcı kalıcı boya olarak adlanırılıyor. Rengi korumak için aynı şampuanı kullanıyor, saçımı ılık suyla yıkıyor ve boya şişesinin içine boşalttığım bu sayede hem şişede kalan ürünü değerlendirmemi sağlayan hem de daha boyayla kolay karışan marketlerdeki saç kremlerinden en çok renk koruyan - en az sülfat içeren gliss saç kremimi kullanıyorum. 5 dakika bekliyorum, duruluyorum. Bu sayede rengi muhafaza edebiliyorum elimden geldiğince. Boya vegan boya, hiçbir şekilde koruma maddeleri haricinde katkı maddesi içermiyor, amonyak yok ve en güzel kısmı hayvanlar üstünde test edilmemiş. Zaten kutunun üzerinde "Sadece ünlülerde test edildi, hayvanlarda değil" yazıyor :)
Amplified yani daha kalıcı ve canlı olanının fiyatı 42tl, normal versiyonunun fiyatı ise 35tl. Her ay kuaföre 100 lira vereceğime böylesi daha mantıklı geliyor bana. Her gülün bir dikeni olmalı değil mi ama? Biraz dikkatli kullanılması gereken bir boya, akışkan olduğundan yerlere damlayabiliyor. Islandığında ve terlediğinizde vücudunuzun ilgili bölümlerini boyayabiliyor.
Sonra başka bir kuaförde Loreal Majimix kırmızı ile Igora'nın 0.88 numaralı rengi ile
karışım yapılmış bir rengi ile boyattım. İlk bir hafta istediğim tam rengi (ki ben bunu
Coca Cola kırmızısı olarak adlandırıyorum) elde ettim ancak yıkandıktan sonra tam
bir fiyasko ile karşılaştım.
ÖNCE :
SONRA :
Daha ilk boyamada boya koruyuculu şampuanıma
rağmen(Schwarzkopf BonaCure'un saç rengi koruyuculu şampuanı) fotoğraftaki gibi mercan rengimsi
bir renge akınca yetti kuaför boyaları ahey diyerekten Manic Panic'in TR resmi sitesinden Amplified Vampire Red ve koyuluğunu kırmak için aynı markanın Flamingo Pink rengini aldım. Bir kutu vampire red ile yarım kutu flamingo pinki karıştırmama rağmen saçıma ancak yetti(yetmeyecek diye ödüm koptu) sonuç ortada.
Keşke Flamingo Pink yerine bir kutu daha vampire red alıp daha açık bir kırmızı ile karıştırsaydım ya da krem ile rengi seyreltseydim diyorum ama deneme yanılma yoluyla öğreniliyor bu işler. 2 hafta sonra akmış hali de bu.
Bariz bir akma söz konusu değil ki bir de bu yarıcı kalıcı boya olarak adlanırılıyor. Rengi korumak için aynı şampuanı kullanıyor, saçımı ılık suyla yıkıyor ve boya şişesinin içine boşalttığım bu sayede hem şişede kalan ürünü değerlendirmemi sağlayan hem de daha boyayla kolay karışan marketlerdeki saç kremlerinden en çok renk koruyan - en az sülfat içeren gliss saç kremimi kullanıyorum. 5 dakika bekliyorum, duruluyorum. Bu sayede rengi muhafaza edebiliyorum elimden geldiğince. Boya vegan boya, hiçbir şekilde koruma maddeleri haricinde katkı maddesi içermiyor, amonyak yok ve en güzel kısmı hayvanlar üstünde test edilmemiş. Zaten kutunun üzerinde "Sadece ünlülerde test edildi, hayvanlarda değil" yazıyor :)
Amplified yani daha kalıcı ve canlı olanının fiyatı 42tl, normal versiyonunun fiyatı ise 35tl. Her ay kuaföre 100 lira vereceğime böylesi daha mantıklı geliyor bana. Her gülün bir dikeni olmalı değil mi ama? Biraz dikkatli kullanılması gereken bir boya, akışkan olduğundan yerlere damlayabiliyor. Islandığında ve terlediğinizde vücudunuzun ilgili bölümlerini boyayabiliyor.
Bu markayı kullandığımdan beri kırmızı skalasındaki her rengi deniyorum. Bu fotoğraflar Şubat- Mart aylarından kalma düşünün. Diğer kırmızı karışımlarımla ilgili düşüncelerimi ileriki yazılarımda belirteceğim. Daha iyisi gelene kadar benim için en iyisi Manic Panic :)
The Balm Schwing Eyeliner
The Balm Schwing Eyeliner şimdiye kadar MAC'ten sonra gördüğüm en kullanışlı eyeliner fırçasına sahip. İnce fırça ve tek hareketle düzgün bir şekilde çekebiliyorsunuz. Benim gibi iki gözü eşit boyama özürlüyseniz yapacak bir şey yok tabii :) Ürünle ilgili en sevdiğim şey renk yoğunluğu. Kömür karası bir renk veriyor. Ancak kuruması için beklemeniz gerekiyor, sürdüğünüz anda kuruyan cinsten bir eyeliner değil. Diğer kötü özelliği ise temizleyici ile sildiğinizde acayip dağılıyor 2 pamuk harcamadan silmeniz zor. Yine de kalıcı bir ürün ve kolay akmıyor. Fiyatı 15.50. Böyle bir ürünü bu fiyata almak büyük bir şans bence. Bildiğime göre tüm Gratis mağazalarında bulunuyor.
9 Temmuz 2013 Salı
Maybelline Colossal Smoky Eyes Mascara
Maybelline Colossal Smoky Eyes Mascara. Biri kedi bakışı mı dedi? Doğru yerdesiniz. Yıllar önce yanlış ürün seçip yanlış kullanmamdan kaynaklanan kirpik dökülmelerime rağmen bu maskara yapabileceğinin en iyisini yapıyor, dolgun bir görüntü sağlıyor. Fırçasına bayıldım. İstediğiniz kıvrımları, istediğiniz yoğunluğu rahatlıkça elde edebiliyorsunuz. En güzeli de birbirine yapışmayan kirpikler. Gür kirpiklerde eminim muhteşem duracaktır. Ürün kalıcı ama suya pek dayanıklı değil. Yağmur yağdığında Küçük Emrah gibi başım öne eğik geziyorum :) Diğer bir sorun ise kirpikte çok fazla durduğunda maskara sertleşiyor. Dışarıda 5-6 saat geçireceğiniz bir günde kurtarıcınız olabilir ama çalışan bir kadınsanız ve bu konuda hassassanız bu ürün size göre değil. Fiyatı 15tl.